Migren hastaları bilirler ki migren hayatı insana zehir eden bir hastalık türüdür. Bir baş ağrısı çeşidi olarak da tanımlansa migren baş ağrısının üzerinde tüm vücudu etkileyen ve kişileri yatağa bağımlı hale getirerek günlerce ağrı yaşamalarına neden olan bir hastalıktır. Baş ağrısına benzese dahi migren belirli dönemlerde hafif ağrılarla kendini göstermez, ani ve sık ataklar ile kişinin tüm hayatını gündelik yaşamını etkiler. İleri boyutta ki bir migren hastası ağrı kesici içerek ataktan kurtulamaz, bir nebze ağrı kesici ile hafifletilebilse de ataktan bu ilaçlar ile kurtulmak mümkün değildir. Bunun yanı sıra yıllar boyu bu hastalık ile savaşanlar bir süre sonra ağrı kesicilere karşı etkisiz hale geldiği için migren ataklarını hiçbir ilaç bastıramaz hale gelir. Atağın gelmesi ile birlikte ilk olarak şakak yahut alın bölgesinde ve kaşlar arasında sızlama başlar. Ardından kişi ışığa ve sese karşı aşırı duyarlı ve hassas hale gelir. Atağın kendini göstermesi ile birlikte göz yuvarlarına yayılan migren ağrısı boyun ve enseye ardından çene kemiklerine kadar yayılarak kişiye büyük bir ağrı yaşatır. Günlük aktiviteleri dahil hiçbir aktiviteyi kişi yerine getiremez. Ataklar kimi zaman saatlik olabildiği gibi kimi zaman günlerce sürebilmektedir. Bu alanda yıllardır yapılan çalışmalar sadece atakları bastırmak adına geliştirildiği için migren adına kesin bir sonuç ön görülememiştir. Kişi sadece ilaçlar ile atağı bastırıp sebebine inilmediği için uzun soluklu bir tedavi migren hastaları için uygulanmamış ve çoğu insan migreni ömür boyu sürecek bir hastalık olarak kabullenmiştir. Ancak tıp dünyasında ki gelişimler ile birlikte migrene ameliyat ile bir çözüm geliştirilmiştir. Özellikle sık atak yaşayan ve ileri safhada ki migren hastalarına yapılan bu ameliyatlar başarılı sonuçlar vermeye başlamış ve birçok merkez bu alanda kendini geliştirerek migren ameliyatında yetkinlik kazanmıştır. Uzman ekiplerce yapılan migren ameliyatları doğru ve güvenilir tıp merkezlerinde yapılması şarttır. Bu sebeple kulaktan dolma bilgiler ışığında alanında yetkin olmayan kişilere asla güvenerek migren ameliyatı yaptırılmamalıdır.
Migren ameliyatı saçlı deri altına girilerek sinirlerin düzeltilmesi şeklinde yapılmakta olup beyin ameliyatı ile karıştırılmaması gerekmektedir. Baş bölgesinde yapıldığı için birçok kişi bu ameliyatı beyin ile ilgili olarak algılamakta ve ameliyat adına yanlış kuruntular taşımaktadır. Bu ameliyat deri altında ki sinirlerin tahribatının düzeltilmesi ile ilgili olup ameliyat sırasında beyine bir müdahale gerçekleşmemektedir. Bu ameliyatlarda ileri teknolojiler kullanılmakta olup kamera ile ameliyat gerçekleştirilmektedir. Endoskopik uygulama ile yapılan ameliyatın süreleri yapılacak operasyona göre değişiklik gösterir. Şöyle ki her sinir için ortalama 45 ile 1 saat arasında müdahale gerekmektedir. Ameliyat öncesi son kontrollerde kaç sinire müdahale edilecek ise bu noktada süre ona göre ön görülmektedir. İlk olarak saçlı deri içerisine girilerek 1 santimlik bir kesik açılır. İz kalmayacak şekilde açılan kesik içerisinde ki sinirlere cerrahi bir takım operasyonlar gerçekleştirilir. Sinir ve bölgede ki doku arasında ki uyum sağlanırken, sıkışan sinir yapıları genişletilerek eski formuna getirilir. Ameliyat bu noktada kesiğin kapatılması ile sonlandırılır. Bu aşamadan sonra iyileşme süreci ortalama olarak 2 haftaya tekabül eder. Hastanın ameliyat bölgesine dren yerleştirilerek bölgede kan ve ödem toplanması engellenirken doktorun kontrolleri sonucunda ameliyatın ardından iyileşmeye bağlı olarak drenler çıkarılır. Bu süreçte 1 yahut 2 gün hasta hastanede gözlem altında yatırılır ve ameliyatın en geç 3. Günü taburcu işlemleri gerçekleştirilir ve hasta ilk 10 günün sonunda %90 oranında günlük yaşamına döner.