Şiddetli, zonklayan bir baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, yorgunluk, ışığa, kokulara ve gürültüye karşı aşırı hassasiyet dediğimizde aklımıza ilk önce migren atakları gelmektedir. Günümüze kadar birçok tedavi denenmiş olmasına rağmen etkin bir yöntem bulunamamıştır. Migren hayat açısından özürlülük yaratan bir hastalıktır. İnsan yaşamını ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyen bu hastalığın artık ağrı kesici ilaçlar kullanmaktan başka bir tedavi yöntemi daha var! Cerrahi olarak tedavi edilmesini sağlayan Migren Ameliyatıdır. Modern tıbbın son yıllarda keşfettiği en önemli operasyonlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Tesadüfen bulunan bu yöntem ülkemizde fazla bilinmemesine rağmen yurt dışında birçok ülkede uzun yıllardır başarıyla uygulanmaktadır.
Hastaların yarısı ayda en az dört atak geçirmektedir. Atakların süresi dört saatten dört güne kadar uzamaktadır. Birçok hasta ilaç kullanarak bu ataklarla yaşamak zorunda kalır. Migren hastalığı özellikle gençlerde ve kadınlarda daha fazla görülmektedir. İnsanları ilaç bağımlılığından ve karanlık oda sendromundan kurtaran bu ameliyatla ağrı olan bölgeler rahatlatılıyor. Migren ameliyatı sinirlere baskı yapan kaslara müdahale edilerek yapılmaktadır. Başarı oranı oldukça yüksek olan bu ameliyatı kimler yaptırabilir? Tabi ki her migren hastası ameliyat edilmemektedir. Hastanın mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından muayenesi yapılmış olması gerekmektedir. Migrene karşı kullanılan ilaç ve alternatif tedavi yöntemleri denenerek hiç birinden fayda görmeyen hastalar için son çare olarak migren ameliyatı yapılmaktadır. Daha sonra tanı amaçlı testler yapılmakta ve alınan sonuçlara göre de ameliyat yapılıp yapılmamasına karar verilmektedir. Migren ameliyatı nasıl yapılır? Alın, şakak, ense ve göz arkası en çok görülen migren çeşitleridir. Bu ameliyatın beyinle kesinlikle bir bağlantısı yoktur. Öncelikle operasyon yapılacak olan bölge belirlenir. Bu bölge; bir ile dört saat arasında değişen sürede endoskopik teknikle ameliyat edilmektedir. Yani kapalı ameliyat yöntemidir. Anestezi ile birlikte işlem yapılacak olan yere bir iki santimlik bir ya da iki kesi açılır. Buradan girilen mikro kamerayla yapılan cerrahi uygulama sadece cilt altında, kemiğin üzerinde yapılmaktadır. Komplikasyon ihtimali son derece düşüktür. Operasyon sonrası ödem ya da morluklar olabilir. Hasta operasyonun yapıldığı günün gecesinde baş ağrısı çekebilir. Fakat bu ağrı normal olup, birkaç gün içinde ilaç destekli olarak geçer. Kişinin yapısına göre değişen hızlı bir iyileşme süreci yaşanır. Açılan kesilerde küçük olukları için dışardan belli olmayacak, iz kalmayacak şekilde estetik açıdan gizlenir. Ameliyattan sonra da aynı gün içinde hastalar taburcu edilebilir. Bir hafta içinde de iş yaşamına dönmektedirler. Ancak egzersiz ve ağır şeyler kaldırma tedavi süresince yasaklanır. Daha sonra hastalar migren kaynaklı baş ağrılarının geçtiğini, hayatlarına mutlu bir şekilde kaldıkları yerden devam ettiklerini söylemektedirler. Ameliyatı nerede yaptırabiliriz? Endoskopik migren operasyonlarında tercih edilen hastaneler üst düzey teknolojik donanıma ve sağlık hizmeti kalitesine sahip olmalıdır. Zira çıkabilecek en ufak bir sorunda müdahale edilebilmelidir. Seçilen doktorda endoskopik tekniğe son derece hâkim, baş anatomisi ve sinir cerrahisi konusunda kesinlikle uzman olmalıdır. Migren ameliyatı giderleri özel sağlık sigortaları tarafından karşılanmakta olup, belirli özel ve devlet hastanelerinde yapılmaktadır.
Migren hastalığında ilaç tedavisi sinire etki etmekte fakat geçici bir rahatlama sağlamaktadır. Migren ameliyatı ise kalıcı bir düzelme sağlar. Çabuk yapılabilen, başarısı yüksek, riski düşük olan yeni yeni bilinen bu ameliyatı doktorlar güvenle tavsiye etmektedirler. Olabilecek en büyük riski hastanın hiç fayda görmemesidir. Düzenli bir yaşam tarzı, gerilim ve stresten uzak durmak, ağrıyı tetikleyicileri bilmek migreni sınırlandırmaktadır.
Migren ameliyatı ile tedavi mümkün olmaktadır.