Migren kişilerin günlük aktivitelerini dahi yapmasına izin vermeyen ataklar halinde gelerek kişinin günlük yaşamını etkileyen ve kimi zaman günlerce sürebilen bir baş ağrısı çeşididir. Bu noktada migren için birçok ilaç önerilse de bu ilaçlar atakları engellemek adına kullanılır ve atak geldikten sonra ilaçlar ne yazık ki fayda göstermez. Bu noktada yıllardır migren rahatsızlığı yaşayan insanlar bilir ki atak geldiğinde sıradan bir baş ağrısı yaşanmaz. Bu noktada şakaklardan yahut iki kaç ortasından ağrı başlangıç belirtisi vererek yayılır. Kişi ışığa karşı duyarlı hale gelir, bunun beraberinde ağrı yayılarak göz yuvarlarında zonklamaya sebep olur. Sonrasında ağrılar yayılarak dişe, çeneye ve ense kısmına yayılarak seyreder ve ataklar kimi zaman 2 ile 3 saat kimi zamanda bir haftaya kadar devam edebilmektedir.
Yıllardır migren adına tam bir çözüm bulunabilmiş değil. Bunun nedenine baktığımızda ise aslına tedavi aşamasında migrenin sebebine yönelik değil de ağrıları geçirmeye yönelik bir tedavinin uygulanması. Bu noktada atakların ağrıları bastırılırken hasta adeta kısır bir döngünün içinde kalmaktadır. Atağın gelmesi ile birlikte ilk atakta bastırılan ağrı sonra ki süreçte yeniden tekrarlamakta ve yeniden aynı tedaviler ön görülmektedir. Bu noktada sebepten çok sonuca yönelim olduğu için yıllardır bir tedavi yöntemi ne yazık ki uygulanamamış olup bu durum kişinin hayatını felç etmiştir. Bu aşamada tıp dünyası kısır bir döngüye girmesi ile birlikte migren adına yeni çalışmalara başlanmış ve bir takım uygulamalar ile migrene bir çözüm arayışı ön görülmüştür. Bu noktada ilk olarak ağrının yönü değiştirilmeye çalışılsa da bu uygulama çok fazla çözüm getirmemiştir. Ancak son yıllarda teknolojinin büyük bir atak yapması ve tıp alanında ki gelişimler ile birlikte migren ameliyatı gündeme gelmiştir. İlk ameliyatların ve deneme süreçlerinin başarılı geçmesi ile birlikte bu ameliyat migren hastalarına bir umut olmuştur. Ömür boyu süreceğine ve sadece atakların hafifletilebileceğine inanılan hastalığa ameliyat ile bir çözüm getirilmiştir.
Migren ameliyatına baktığımızda işlem her bir nokta için ortalama olarak 50 dakika civarında sürmekte olup uzman merkezler de yapılmaktadır. Migreni tetikleyen kaç nokta bulunuyor ise ilk olarak bunların tespiti yapılarak ardından ameliyat süresi belirlenmektedir. Migren ameliyatında endoskopik uygulama tercih edilmekte olup kamera yardımı ile ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu noktada saçlı deriden kesim yapılarak iz bırakmayacak şekilde 1 cm Lik bir yer açılır. Ardından hedef sinirlere ulaşılır. Bu noktada birçok hasta migren ameliyatına beyin ameliyatı olarak bakmaktadır. Ancak bu ameliyatın beyin ile bir bağlantısı yoktur. Deri altında ki hedef sinir noktaları üzerinden ameliyat gerçekleştirilir. Bu noktada hedef sinirlere cerrahi bir takım müdahaleler gerçekleştirilir ve sinir ile dokular arasında ki ilişki düzene sokularak ağrıya sebep olan sıkışma alanları rahatlatılır. Bu noktada belirlenen sinirler yaklaşık 50 dakikalık bir cerrahi müdahale ile normal haline getirilmektedir. Ameliyat aşaması sonlandıktan sonra migren ameliyatında önemli olan bir diğer süreç ameliyat sonrasında ki süreçtir. Bu noktada ameliyatın ardından kişinin saçlı derisinin altından dışarı uzanan dren yerleştirilir. Bu diren ameliyatlı bölgede kan ve sıvı birikimini engeller. Sonrasında düzelmenin başlaması ile birlikte doktorun uygun gördüğü zaman diliminde drenler çekilir ve hasta gözlem altına alınır. Ortalama olarak 1 veya 2 gün hasta gözlem altında tutulur. Bu noktada ameliyattan kalan bir takım ödem ve şişlikler 3. Günden başlayarak inmeye başlar ve 10 günün sonunda belirgin şişlikler ve ödemler kaybolur.