
Migren kelimesi Yunanca kökenlidir ve “Yarım Kafalı” anlamına gelen “Hemicrania” sözcüğünden türetilmiştir, özellikle kafa bölgesindeki dayanılmaz acının tam olarak ifadesi olmuştur. Migren yaklaşık 4.000 yıl önceye dayanır. Migren tüm dünyada astım, diyabet ve epilepsi tanılarınının toplamından daha yaygındır. Global kabul gören oranıyla dünya çapında kadın ve erkek nüfusun yaklaşık %15’i migrenden muzdariptir.
Çok ilginçtir ki bu kadar yaygın bir hastalık olmasına rağmen bir çok varsayım yapılır ve nedense kalıcı tedavilerin olmayacağı kanısına varılmıştır. Örneğin migrenin yalnızca kadınlarda görüldüğü düşünülür, diğer taraftan migren ağrısı çekmeyen kişiler genelde migren ağrısının abartıldığını ve aşırı evhamdan kaynaklandığını iddia ederler.
Nitekim dünyada ve Türkiye’de de migren tedavisini yapabilecek cerrah sayısı çok çok az olduğundan hastaların bu tedaviyi bilmediği ve sessiz ortamda ya da konvansiyonel ilaçlarla kendi başlarına bir tedavi bulmaya çalıştıkları çok vahim bir gerçektir.
- Migren hastalarının yalnızca %40’ına teşhis konulmuştur.
- Migren hastalarının %70’ine doğru tedavi uygulanmamaktadır.
- Migren hastalarının %50’si doktora gitmemektedir.