Çağımızın en fazla şikayet edilen sorunlarından bir tanesi olan migren rahatsızlığı, baş ağrıları içerisinde en fazla rahatsız edeni ve sosyal hayatı en fazla etkileyen ağrı olarak da bilinebilir. Bunun yanı sıra migren rahatsızlığı bazı dönemlerde bir hayli şiddetlenebilmekte ve bu durum daha çok iş ve aile ortamını etkilemektedir. İş hayatını düşünecek olur isek, önemli bir iş toplantısı ortasında gelen migren ağrısı hem toplantıyı hem de konsantrasyonunuzu dağıtacaktır. Bu da iş hayatınıza olumsuz olarak yansıyacaktır.
Genel olarak bakıldığı zaman ise migren hastalığının bir çözümü çok bilinmese de elbette ki bulunmaktadır. Bu bağlamda en çok ciddi olumlu etki sağlayan tedavi yöntemi ise migren hastalığı için ameliyattır. Peki, migren hastalığının tedavisi süresince ya da ameliyata girmeden önce ve girdikten sonra en çok neye dikkat edilmelidir?
Öncelikle migren ameliyatına girmeden önce kullandığınız ilaçların ne kadar etki ettiğine dikkat etmeniz gerekecektir. Bazı migren rahatsızlıklarında ağrının yanı sıra aşırı bulantı ve kusma da eşlik edebilmektedir. Bu durumda ameliyat sizin için uygun olacaktır. Ancak bu seviyeye gelmeyen migren rahatsızlıkları daha küçük bir operasyon ya da ilaç kullanımı ile ağrıyı azaltma şansına da sahiptir. Ağrı ataklarının sıklığı ameliyat için en önemli etkenlerden bir tanesidir. Bu bağlamda yeni yeni çıkan migren için bir tedavi yöntemi olduğu söylenen botoks da önemli bir tedavi gibi görünebilir. Ancak kime uygun olup olmadığı konusu ise doktorların vereceği bir karardır. Botoks daha çok kas gevşetici özelliğe sahip olduğu için bazı doktorlar sadece geçici bir etki olduğunu belirtmektedir. Bazı doktorlar ise bu konuda botoksun rahatlatıcı etkisine katılmakta ve botoks işlemini desteklemektedir.
Migren ameliyatının kimler için uygun olup olmadığı konusu ise kesinlikle geçirilen atakların sıklığı konusu ile bağdaşır. Bu konuda bir ay içerisinde ikiden fazla atak geçiren insanlar için ilaçlar çok da etki etmez. Bu durumda tedavi kesinlikle doktor tarafından ameliyat olarak belirtilir. Aynı zamanda ilaç tedavisini istemeyen ya da ilaçların yan etkilerinden çabuk etkilenen hastalar için de ameliyat uygun olacaktır. Ameliyat öncesi dikkat edilecekler konusunda ise içtiğiniz ilaçlar başta gelmektedir. İlaçların doktorunuzun kontrolünde ameliyattan en az 1 hafta öncesinde kesilmesi uygun olacaktır. Bitkisel bazı kürler ya da kanınızı etkileyecek olan bazı vitaminler de bu bağlamda önem teşkil edecektir.
Migren ameliyatı endoskopik şekilde yapılmaktadır. Endoskopik şekilde girilen 1 cm kadar saç derisinde iz bırakmaz. Bazı durumlarda alın bölgesinden de girilebilmektedir. Bilinen bir yanlış da migren ameliyatının beyin ameliyatı olduğu konusudur. Bu tamamen yanlış bir tanıdır. Dokuların arasına giren endoskopik işlemi ile sinirlerinizin sıkışma alanı biraz daha gevşetilir. Bu ameliyat genel olarak 1 saat sürebilmektedir. Bazı durumlarda daha kısa da olabilir. İyileşme süreciniz ise yaklaşık olarak 1 ay gibi bir süredir. Bu iyileşme sürecinde ise kontroller sıkça yapılmaktadır. Bu ameliyatın çok fazla risk teşkil eden durumu da yoktur. Sonuç olarak bağlar isek, migren hastalığı gayet tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Özellikle gün geçtikçe gelişen teknoloji ile beraber daha da kolay bir tedavi yöntemi gelişeceğinden de şüphemiz yoktur. Bütün bu süreç boyunca unutulmaması gereken nokta ise doktorunuz ile iletişim halinde olmanız ve tavsiyelerine uymanız gerektiği konusu olmalıdır. İlaç kullanımı ve aldığınız ilaçların yan etkileri de bu bağlamda ayrı bir önem taşımaktadır. Her hangi bir ters etki gördüğünüz anda derhal doktorunuz ile görüşme sağlamayı da kesinlikle ihmal etmemelisiniz. Sağlık konusu her şeyden önemlidir.