Migrenin tarihi insanların tarihi kadar eskidir. Ne zaman bulunmuştur gibi sorulara gelince, belirli bir tarihi yoktur. İlk zamanlardan bu yana migren tedavisi ve migren ameliyatları teknolojiye göre farklılıklar çeşitlikler göstermiştir. Eski zamanlar da baş ağrısına çözüm olarak aura yâda bizim yaptığımız gibi başa eşarp tarzı bir şeyler bağlamaktı. Bazı bölgelerde ise başa sert bir cisimle vurulurdu, çivi çiviyi söker kelimesi de buradan gelse gerek.
Migren ameliyatı hakkında sizlere kısa bilgi vermek istiyorum. Birçok migren özeki tarafından ikrar fark eden Endoskopik şekilde tatbik edilir. Endoskopik tatbikat kamera yardımı ile 1 cm’ lik saçlı cildinin içerisinden salgılamak suretiyle iz bırakmadan kesilerinden iltihak ederek maksat sinirlere deri altında (migren ameliyatı beyin ameliyatı değildir) ulaşılarak yapılır. Etraf nesiçlerle hatlar arasında ki ilişki yine yapılandırılır ve sıkışma alanları özgürleştirilir. En fazla 3 saat kadar sürüyor.
Migren tedavisi sadece ameliyatla da olmuyor. İnsanlar buna en son çare olarak bakıyor. Çünkü ameliyat sonrası yan etkiler görülebilir. Bu kişiden kişiye değişebilir. Sigara içenlerde ve hassas yapılarda olanlarda ameliyat sonrası ödem, kızarıklık, morluk, kaşınma, uyuşma, karıncalanma, geçici his kaybı, yarada geç iyileşme, kanama etkileri görülebilir.
Migren tedavilerinde ayrıca doktorlarımız doğal yöntemlere de başvurmalarını önerir. Eğer migren son seviyede ve baş ağrısı uç noktada ise o zaman migren ameliyata başvurmalısınız.
Migren tedavilerinde doğal yöntem olarak masaj daha çok önerilir. Masaj yapılırken belli noktalardan, toçkalardan saçlarınızın çekilmesi gerekiyor. Dolayısıyla o noktalarda ölmüş sinirleriniz harekete geçirilmeye çalışılıyor.
Ayrıca migren başlayacağını hissedeceğiniz anda ilacınız var ise onu kullanmalısınız. Aksi takdirde migren ağrısı zirve yaparsa morfin bile etki etmeyecektir.
