Migren bir baş ağrısı türü olsa da baş ağrıları içinde ki en şiddetli ağrıya sebep olan hastalıktır. Bu noktada ülkemizde birçok insan migren ile savaş vermekte ve ataklar ile boğuşmak durumunda kalmaktadır. Bu noktada ülkemizin oranlarına baktığımız da her 10 kişinin 3 ünde migren vakası görülürken her 3 kişiden birinde kronikleşmiş migren görülmektedir. Migren çoğunlukla kadınlarda ve 20 ile 50 yaş arasında yoğun olarak görülen bir baş ağrısı türüdür. Bu noktada ağrı ilk olarak şakaktan ve alının orta bölgesinden kaş çatıklarından görülmekte ve sonrasında tüm kafatasına yayılmaktadır. Alından göz yuvarlarına dağılan ağrı burada çene kemiğine, diş etlerine ve boyun bölgesine yayılarak ense kökünde şiddetli bir ağrı söz konusu olmaktadır. Migren durumunda çok sık olarak kişide baş dönmesi ve yoğun bir mide bulantısı durumu görülür. Migreni olan kişi atak halinde ışığa karşı duyarlı hale gelir ve ses onu oldukça rahatsız eder. bu noktada ağrıların şiddeti, ağrıma biçimi, ataklar ve atak sırasında yaşananlar migren teşhisinin konulma noktasında önemli olmaktadır. Kişiler hikayeyi doğru ve düzgün biçimde aktardığı takdirde teşhis konulması daha kolay olmaktadır. Bu noktada yıllardır süregelen tedavi yöntemleri ne yazık ki kronikleşmiş vakalara bir umut ışığı sağlamıyordu. Ancak tıbbın gelişmesi ve yapılan araştırmalar sonucunda migrenin ömür boyu sürecek bir hastalık olmadığı ve ameliyat edilebileceği duyurulmuştur. Bu noktada ilk adımlar 2011 yılında atılırken 6 senelik süreçte birçok araştırma ve geliştirme yapılarak migren ameliyatı günümüzde birçok cerrah tarafından yapılan operasyon olarak kayıtlara geçmiştir. İlk dönemlerde başarı oranı %50 seviyelerinde iken gelişen tıp dünyası ve alanında uzman ekipler sayesinde ülkemiz de migren ameliyatının başarı oranı %85 üzerinde seyretmektedir. Bu da büyük bir başarının işareti olarak karşımıza çıkar.
Migren ameliyatı denildiğinde birçok insanın kafasında sorular oluşmaktadır. En sık sorulan ve en tedirgin olunan konulardan birisi ise migren ameliyatının beyin ameliyatı olup olmadığıdır. Bu noktada açık bir biçimde belirtilebilir ki migren ameliyatı bir beyin operasyonu değildir. Beyin ile ilgili bu ameliyat sırasında hiçbir müdahale yapılmamaktadır. Bu noktada ameliyat olmayı düşünen yahut ameliyat olacak kişilerin içi rahat olabilir. Ameliyat saçlı deri altından yapılmakta olup bu noktada ortalama olarak 45 dakika ile 2 saat arasında sürmektedir. Eğer çok fazla sinir tahribatı var ise bu noktada ameliyat 4 saate kadar uzayabilen bir operasyon olarak karşımıza çıkar. Migren ameliyatından önceki ve sonra ki süreç büyük önem taşımaktadır. Bu noktada doktor seçimi büyük önem taşır. Alanında uzman doktorlar seçilmeli ve bu şekilde müdahale yapılmalıdır. Bununla birlikte ameliyat öncesi süreçte ortalama olarak 3 hafta öncesinden kan sulandırıcı ilaçların kullanımı kesilmelidir. Aynı zamanda ameliyat sonrasında da iyileşme sürecinde dikkatli olunmalı, bölgeye müdahale edilmemeli ve herhangi bir enfeksiyon durumuna mahal vermemek adına bölge iyi temizlenmeli ve iyi bakılmalıdır. Bunun dışında ameliyatın herhangi ağır bir zorluğu bulunmaz.
Bu noktada ülkemizde alanında uzmanlaşmış bir çok doktor ve birçok merkez migren ameliyatları yapmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda fiyatlar günümüze göre daha yüksek iken günümüzde ameliyatların artması ve birçok kişinin bu alanda uzmanlaşması ile fiyatlarda da bir düzenleme yapılmıştır. Bu noktada ilk olarak doktor kontrolünüzü yaptırdıktan sonra, doktorunuzun gerekli görmesi ve sizi yönlendirmesi durumunda migren ameliyatı yaptırabilirsiniz. Doktorun önermediği hallerde migren ameliyatı isteğe ve tercihe bağlı olarak yapılan bir operasyon değildir.